Altın, emtia tüm finansal varlıklarda her performans aslında koşudan ibarettir. Yavaş, hızlı, aralıklı, sürekli ve farklı tariflerde devam eder. Yıllık performanslar, aylık kazançlar, günlük hareketler anlamlıdır. Oluşan şekiller, kırılımlar model bakış gereği geleceği belirler.
Yıllık bazda gelişmeleri görmek için aylık hareketlere bakalım. Aylık bazdaki gelişmeler için haftalık hareketlere bakmak gerekir. Bu şekilde tümdengelim yaklaşımı sağlıklı olacaktır.
O halde bakılması gereken neresidir ? En önemlisi de neye ne için bakıyoruz ? Olan biten üzerinden analiz ise bunu ekonomistler yeterince yapmaktadır ve işe yaramadığını hasar vakalarıyla görmekteyiz. Olacağı görebilmek ve hata payını düşürebilmek için biraz daha farklı bakış gerektiği açıktır. Bu farklı bakışın gerektirdiği de aynı verilere farklı yorum mekanizmasıdır.
Aylık bakış: 2000den bugüne geldiğimizde önemli dönemlerin geleceğe etkisini daha rahat görebiliyoruz. Gram altın 20 TL altında iken oluşan aylık kırılımlar 2003 sonrası için geometrik açıdan yukarı yönlü oluşacağına işaret etmiş oldu. 2002-2003 aylık kırılımları gelecekteki açı değişimlerinin pozitif olacağını göstermektedir. Bu dönem geçmişte görülmeyen kırılımları ve enerjilerini depolamıştır. Sonucu olarak yükselen eğilim, trend gelecekte devam etmiştir. Sonrası, 2006 -2008 aylarında da oluşan, daha uzun süren ve geçmişe göre daha fazla kırılım içeren hareketler geleceğin daha kuvvetli yükselişle geçeceğine işaret etmiştir. 2008 yılı içinde yaşanan nispeten ufak düşüş kırılımı bile yükselişi tetiklemeye yetmiştir.
Bu yaklaşımı günümüze taşırsak: daha güçlü aylık kırılımları yaşadığımızı görmekteyiz. Bu dönem güçlü ve uzun süreli olarak özellikle 2017 sonrası görülmüştür. Bu da demektir ki gram altın fiyatları halen ‘ucuz’ algısıyla ilerlemektedir.
Türkiye, daha iyi sürdürülebilir büyüme metodunu ararken, yeni döneme geçiş eskiyi radikal şekilde atmayı gerektirmektedir. Bu da samimice doğru adımların açıkça atılmasını gerektiriyor. Bu beklenti, sanayi ve mali kurumların da değişim geçirmesine sebep olacaktır.
Dövizdeki dalgalanma ihracatı teşvik ederken, yapay zekaya dayalı daha güvenilir stratejiyle yeni pazarlar erken aşamada bulunabilir. Bu faydayla, geçmişin başarılısını değil geleceğin fırsatını erken aşamada yakalamış olursunuz. Doğrulanmış modeller kurmak mümkündür. Buna göre uygulanabilir avantaj getirecek öneri için ülke ve bölge GELECEK dönemde cazip pazarları skorlama tablolarında inceleyebilirsiniz
http://www.ekonomist.com.tr/kapak-konusu/ihracati-artirma-yollari.html