Akiş GYO Hisse Yorumu
FAVÖK 2018’in ilk 9 aylık döneminde yıllık %58 artarak 231.6 milyon TL’ye yükselirken bir yıl önce %64 olan FAVÖK marjı da %80 olarak gerçekleşmiştir. FAVÖK performansı üzerinde maliyet kontrolünün ve kira gelirlerindeki artışın önemli etkisi bulunsa da %80 seviyesindeki FAVÖK marjının temel sebebi, ticari alacak/borçlardan kaynaklanan net kur farkı gelirlerinin 44 milyon TL olarak gerçekleşmesidir (2017/9: 2 milyon TL). Döviz kurlarının dördüncü çeyrekte önemli ölçüde gerilemesi nedeniyle net kur farkı gelirlerinin bir kısmının yıl sonunda terse döneceğini, buna karşın 2018/12 FAVÖK rakamının yine de yıllık olarak %54 artışla 270 milyon TL seviyesinde gerçekleşebileceğini, FAVÖK marjının ise %73 olabileceğini düşünmekteyiz.
Net finansal borç 2 milyar TL (%80’i döviz bazlı), bir yıldan kısa vadeli finansal borç ise 1,2 milyar TL seviyesindedir. Net Finansal Borç/Özsermaye oranının mevcut %55 seviyesinin makul olduğu düşünülebilir; fakat finansal borcun ortalama vadesi oldukça kısalmış ve 1.8 yıla kadar gerilemiştir. Nitekim, cari oran 0.62 seviyesine kadar inmiş ve net işletme sermayesi negatif 406 milyon TL olarak gerçekleşmiştir. Dolayısıyla, şirketin her ne kadar, ticari alacak/borçlardan kaynaklanan net kur farkı gelirine göre düzeltilmiş, yıllık olarak 250 milyon TL civarında FAVÖK yaratma kapasitesi bulunsa da, likidite riskinin yönetilmesi anlamında şirket tarafından atılan adımlar bulunmaktadır. Döviz kuru riski yönetimi bağlamında ise finansal borçlanmanın döviz bazlı yapılmaya devam edilebileceğini fakat türev ürünler vasıtasıyla döviz riskinin yönetilebileceğini düşünmekteyiz.
Kira sözleşmelerinin TL bazlı olması gerektiğini belirleyen tebliğin yürürlüğe girmesinin ardından, Akiş GYO kiracılarıyla arasındaki dolar bazlı sözleşmeleri Ekim 2018’de $/TL 4,5089 kuru üzerinden TL’ye çevirmiştir. Kira artışları bundan sonra TÜFE bazlı yapılacaktır. Örnek vermek gerekirse, Şubat 2019’da yenilenecek bir kira sözleşmesinde, $/TL 4,5089 seviyesindeki kur üzerine Ekim 2018-Ocak 2019 aylarındaki TÜFE artışları eklenecektir.
Net kar artışının temel sebebi gayrimenkullerin yeniden değerlemelerinden kaynaklanan 1,5 milyar TL gelirdir. Net kar 2018’in 9 aylık döneminde yıllık olarak %278 artarak 1.050 milyon TL’ye yükselmiştir. Döviz kurlarının dördüncü çeyrekte gerilemesi sebebiyle 9 aylık dönemde net finansal borçlardan kaynaklanan 590 milyon TL kur farkı giderinin bir kısmının terse dönerek 2018 sonu kar rakamına olumlu etki yapacağını ve net karın yıllık %159 artışla 1,270 milyar TL seviyesinde olabileceğini düşünmekteyiz.
Düzenli kira getirisi sağlayan nitelikli gayrimenkul portföyü ve yüksek nakit temettü dağıtım politikasına karşın Akiş GYO hisseleri sektöre kıyasla daha yüksek iskontoyla işlem görmektedir. Sektör hisseleri ve Akiş hisseleri Net Aktif Değerlerine göre sırasıyla %53 ve %69 iskontolu işlem görmektedir. Akiş’in sektöre kıyasla daha yüksek iskontoyla işlem görmesinin temel sebebinin ortalama vadesi oldukça düşük olan yüksek miktardaki finansal borcu olduğunu, borçların vadesinin uzamasının şirket hissesinin performansını olumlu etkileyebileceğini, sektörle ilgili toparlanmanın ilk sinyallerinin gelmesi halinde ise sektör hisselerinin bir bütün olarak BİST-100’e kıyasla daha yüksek performans göstereceğini düşünmekteyiz.