AKBANK – ÖNERİ: AL
Kapanış 6,76 TL
Hedef Fiyat 10,39 TL
Akbank 1948 yılında kurulmuştur ve özel sermayeli ticari banka olarak faaliyetlerine devam etmektedir. Aralık 2019 itibarıyla aktif büyüklüğü 361 milyar TL olan ve 771 şubesi ile faaliyet gösteren Akbank aktif büyüklüğü açısından en büyük 7. bankadır. Bankacılık faaliyetlerinin yanısıra Aksigorta A.Ş ve Aviva SA Emeklilik ve Hayat A.Ş adına sigorta acenteliği faaliyetlerini de yürütmektedir.
Banka etkin bilanço yönetimi, güçlü sermaye yapısı, sağlam aktif kalitesi, çeşitlendirilmiş ücret ve komisyon gelirleri gelişimi ve yenilikçi digital bankacılık uygulamaları, 5,1 milyon dijital müşteri tabanı ile mevduat bankaları arasında elverişli bir konumda bulunmaktadır.
Akbank için rakiplerine göre yüksek sermaye yeterlilik rasyosu, ihtiyatlı kredi karşılıkları, çeşitlendirilmiş kredi portföyü, etkin maliyet yönetimi, yaygın fonlama tabanı ve elverişli yabancı para likiditesini gözönünde bulundurarak AL olan önerimizi koruyoruz.
Hisse için 21% sermaye maliyeti ve 5% uzun vadeli büyüme oranlarını kullanarak hesapladığımız hedef fiyatımız 10,39 TL olup %54 artış potansiyeli bulunmaktadır. Hisse için “AL” tavsiyemizi koruyoruz. Hisse 2020T 4,4x F/K (Benzerlerine göre %24 primli) ve 0,57x F/DD çarpanlarıyla işlem görmektedir. 2020 tahmini özkaynak karlılığı beklentimiz %13,8 seviyesindedir.
Hisse son bir ayda %9,4 endeksin altında getiri sağlayarak %9,5 endeksin altı getiri sağlayan banka endeksinden hafif pozitif ayrışmaktadır.
Bankanın net karının 2020 yılında 2019 yılına göre %48 artış göstermesini modelliyoruz ve primli değerleme çarpanlarının yerinde olduğunu düşünmekteyiz.
Elverişli kredi-mevduat rasyosu. Likidite tarafında bankanın kredi/mevduat rasyosu %84 seviyesinde olup takip ettiğimiz bankalar ortalaması olan %96 seviyesinin altında seyretmektedir. Bu husus kredi büyümesi ve kredi-mevduat spread gelişimi açısından olumlu bir faktördür. Ek olarak bankanın dinamik menkul kıymetler portföy yönetimi stratejisi net faiz gelirleri kaleminini destekleyici bir unsurdur. Ancak aktif-pasif vade farkı rakiplerine göreceli kısa olan ve vadesiz mevduatların toplam mevduatlar içindeki ağırlığı sektör ortalamasının hafif altında olan Akbank yıllık marj gelişimi tarafında rakiplerine göre daha az avantajlı gözükmektedir. 2020 yılında bankanın swap fonlama maliyetlerine ve Tüfe endeksli kağıt getirilerine göre düzeltilmiş net faiz marjının 2019 yılına göre 31 baz puan iyileşmesini öngörüyoruz. Banka bütçe beklentisinde ise 40-50 baz iyileşme öngörülmektedir.
Net ücret ve komisyon gelirlerinde çeşitlilik devam etmektedir. Bankanın krediler dışındaki işlemlerinden sağlanan ücret ve komisyonlarının %49’u şube dışı alternatif dağıtım kanalları aracılığıyla gerçekleştirilmekte olup digitalleşme komisyon gelirleri gelişimini desteklemektedir. 2019 yılı için ücret ve komisyon gelirlerinde yıllık artış oranı banka beklentisi olan %20 seviyesinin bir hayli üzerinde %34 seviyesinde gerçekleşmiştir. 2020 yılı için bankanın ücret ve komisyon gelirlerinde yıllık %8 artış modelliyoruz. Banka yönetimi tek haneli büyüme beklemektedir.
Aktif kalitesi tarafında banka ikinci grup krediler için ayırdığı ihtiyatlı karşılık oranları ile pozitif ayrışmaktadır. İkinci aşama krediler için ayrılan karşılıklar %11,1 seviyesinde olup takip ettiğimiz bankalar arasındaki en yüksek seviyedir ve %9,6 seviyesinde olan takip ettiğimiz bankalar ortalamasının üzerindedir. Bankanın TGA rasyosu 2019 yıl sonunda %7,3 seviyesinde gerçekleşmiştir. 2020 yılında TGA rasyosunun kredi büyümesinde toparlanma ve göreceli güçlü tahsilat performansının da desteğiyle %6,3 seviyesine gerilemesini, toplam kredi riski maliyetinin ise 230 baz puan seviyesinde gerçekleşmesini bekliyoruz. Aktif kalitesi tarafında bütçe beklentileri ise TGA rasyosu ve kredi riski maliyeti için sırasıyla %6 ve 200 baz puan seviyelerindedir.
Akbank, yüksek sermaye yeterlilik oranı ile potansiyel risklere karşı rakiplerine göre daha korunaklıdır. Bankanın ana ve çekirdek sermaye yeterlilik rasyoları %21,0 ve %18,1 seviyelerinde olup takip ettiğimiz bankalar arasındaki en yüksek seviyededir ve yasal gerekliliğin bir hayli üzerindedir. Güçlü sermaye tabanı takibe intikal eden kredilerde beklenti üzerinde gerçekleşebilecek artışlara karşı tampon görevi görmektedir.
Beklentimizden daha olumsuz seyreden fonlama maliyetleri, ücret ve komisyon gelirleri ile beklentilerin üzerinde net TGA oluşumu hisse performansında olumsuz etki yapabilir.