Aydın Eroğlu – 24.09.2013
Aynı bizim gibi, son dönem ağzı olan herkes konuşuyor. Biz de ben onu dedim, böyle düşünüyorum, bence şöyle olur, öngörüm bu diyoruz.
Geçen hafta Bernanke tahvil azaltımı için sabit bir takvimimiz yok dedi. Bir anda borsalarımız coştu. Ama hemen iki gün sonra, Dallas FED başkanı ”keşke az da (sanırım 10 Milyar Dolar demişti) olsa azaltım yapsaydık, FED’in inandırıcılığı zedelendi” dedi. Akabinde, St. Louis FED başkanı Bullard, ”Ekim’de kısmi de olsa bir tahvil azaltımı olabilir” dedi. Bu açıklama ile birlikte, Bernanke coşkusu ile kopan borsamız, düşen kurlarımız hemen ters tepki verdiler. Halâ da veriyorlar. BIST’de neredeyse geçen hafta elde edilen kazanımların yarısı geri verildi. Benzer bir realize ABD ve dış borsalarda da yaşandı. Ama bu sefer de aynı hızla bozulan piyasayı toparlamak görevi hisseden New York FED başkanı W.Dudley ve Atlanta FED başkanı Dennis Lockhart FED politikaları için rahatlatıcı görüşler açıkladılar. Hatta başkan Bernanke’nin bir takvim vermediğini söyleyen bile oldu!
Ünlü kâhinimiz Roubini de bu arada boş durmayıp, gelişmekte olan ülkelerin risklerine dikkat çekti. İçinde bizim de olduğumuz bu ülkeler için cari açık vb. nedenlerle kırılganlıkların devam ettiğini söyledi. Ama bunun yanısıra hisseleri hedef gösterdi. Hedef olabilecek hisseleri de ABD ve Japonya’ya ait hisseler olarak işaret etti. Ama biliyorsunuz ayni kahinimizin üç yıldır sihirli küresinde gördüğü yeni kriz bir türlü yaşanmadı!
Görüyorsunuz işte herkesin konuştuğu bir ortamdayız. Gayet de güzel oluyor. Herkes konuşmalı ama bu konuşmalarda bir fark var olduğunu bilmeliyiz! Benim gibi, Roubini dahil, diğer FED başkanlarının konuşmaları kişisel görüşlerdir. Ancak FED Başkanı Bernanke’nin konuşması karar vericinin olası kararlarıdır. Ben dahil diğer konuşanlar, şimdiye kadar söylediklerinde kendilerini takip etmiş olanların onlara inancı ve etki çapları kadar olan çevrelerini etkileyebilirler. Bu etki de asıl kararı görene dek olur. Ancak Ben Bernanke FED başkanıdır. Böyle, şöyle yapacağız der. Deyince de sadece etki çevreleri değil, tüm dünya piyasaları dikkate alır, almak zorundadır. Çünkü diğer konuşanlar kendi adlarına konuşurken, Bernanke FED adına konuşur. O yüzden bu tarz karar verici konumunda olan kişiler konuşurken, bundan etkilenecek piyasaların olduğunu bilmelidir!
Bernanke, piyasalarda korku yaratan ilk konuşmasında aylar önce ne demişti? ”Yılın son aylarında tahvil alımını azaltmaya başlarız. 2014’ün ortalarında da sonlandırmış oluruz” demişti. Bu tarz bir konuşma olası kararın beyanı olarak algılanır. Devamında ”ama, enflasyon, işsizlik gibi konularda düşündüklerimiz olursa!” demek, ilk söylediğinizin FED’in kararı değil de, sizin görüşleriniz olduğu şeklinde algılanmasını sağlamaz! Bu nedenle Bernanke yaz başı ve şimdi yaptığı konuşmalarında hatalıdır. Piyasaları manipüle etmiştir. Bernanke bizler gibi görüş açıklayan sıradan bir insan konumunda değildir. Bir – iki gündür konuşan diğer FED başkanlarından ”Bernanke bir takvim vermedi” diyeni de çıktı. Peki eğer takvim vermedi ise, ”Yılın son aylarında tahvil alımını azaltmaya başlarız. 2014’ün ortalarında da sonlandırmış oluruz” demek ne demektir söyler misiniz? Maalesef tüm dünya piyasaları manipüle ediliyor. Hem de en yetkili kişilerce!
JP Morgan Türkiye İçin Tavsiyesini Yükseltti!
Türkiye tavsiyesini piyasa üstü getiriye çekti. Bazı şirketlerimiz ve bankalarımız için de görüşlerini açıkladı. Peki kimdir bu JP Morgan? Yaptığı usulsüz işlemler ve yatırımcıları zarara uğrattığı için 920 Milyon Dolar ceza ödemeyi kabul etmiş bir yatırım bankasıdır! İnsan bunu bilince, ister istemez gönül rahatlığı ile inanalım mı yoksa bir çapanoğlanı arayalım mı diye düşünüyor!
BIST 92.000’e gelirken özellikle yabancı kurumlardan gelen fiyat hedefleri raporlarına bir bakın. Bir de endeks 70.000’i henüz aşağıya kırmamışken aynı kurumlardan gelen revize raporlardaki fiyatlara bir bakın! İşte o zaman insan neden bu borsanın yatırımcı sayısının on yıldır yerinde saydığını biraz da olsa anlıyor!
ABD Borç Tavanı Krizi Yine Gündemde.
Bu krizler zamanında hep ya da sadece bizde yaşanırken, şimdi neredeyse hep dışarıdaki krizlerle boğuşmak zorunda kalıyoruz. Bizde olunca hiç olmazsa, kendi içimizdeki bir olayı geçmiş tecrübelerimizle yorumlamaya çalışıyorduk. Dışarıdan kaynaklanan risk ve gelişmeleri yorumlamak o kadar da kolay olmuyor. Son dönem yine ABD borç tavanının arttırılması krizi günde geldi. Ben hemen düşüncemi söyleyeyim; ne kadar anlaşamaz görülürlerse görülsünler, sonunda bir şekilde uzlaşacaklardır diye düşünüyorum. Uzlaşmayıp da ne yapacakalar, tahvil alımını azaltmaya bile karar veremezken, ”artık borçlanma yapılamaz, tamam artık piyasaya 1 $ bile veremeyiz” mi diyecekler? Bu mümkün değil. Sadece bu konunun da bir süre spekülasyonunu yaşamış olacağız o kadar.
Erdem Başçı Konuşacak!
TCMB başkanı Erdem Başçı, Denizli’deki bir toplantıda konuşacak. FED kararları sonrası ilk konuşması olması itibarıyla söyleyecekleri bizim piyasalarımız için önemli olabilir. Saat 10:00’daki konuşmayı dikkatle dinliyor olacağız.
Peki Bizler Ne Yapmalıyız?
Vallaha ne bileyim, o kadar çok yetkili insan ve kurum konuşuyor ki, kime inanalım, neye göre karar verelim ben de çözemedim. Baksanıza en yetkili ağızlar bile ilk söylediklerini unutabiliyorlar! Kısacası ben bu ortamda tekniklere bakarak, net pozitif bir ifade ya da gelişme görmediğim takdirde beklenmesi gerektiğini düşünüyorum. Çünkü gördüğüm grafikler, en azından bir iki gün evvel verdiğim teknik gap boşluklarının kapanabileceği riskinin halâ sürdüğünü gösteriyor. Ama bu arada hisse bazlı hareketlerin yine de olacağını söyleyebilirim. Bu tip hisseler hakkındaki görüşlerimi Destek-Direnç Tablomuzda görebilirsiniz!
Siz yine de kendi kararınızı verin. Sonuçta ben de herkes gibi sadece kendi görüşlerini söyleyen, diğer bir çok kişi gibi ağzı olduğu için konuşanlardan biriyim:)
Not: Yazı, 08:57’de borsaanalizci.com’da yayınlanmıştır.
Saygılarımla
www.aydineroglu.com – www.borsaanalizci.com