Adana Çimento Hisse Yorumu
Önemli finansal göstergelerde, yıllar itibariyle sektör ortalamalarının üzerinde performans gösteren şirketin faaliyet gelişimi ve temel verileri sağlıklıdır. Ek olarak, satış gelirlerinin %20’nin ihracattan elde edilmesi ve yabancı para mevduatına karşı döviz yükümlülüğünün bulunmaması, içinde bulunduğumuz konjonktürde, şirket karlılığını destekleyen faktörlerdir.
Böyle olmakla birlikte, artan faiz ortamında 2014 yılında iç talep yoluyla büyümenin önemli ölçüde yavaşlamasına paralel olarak inşaat sektörü ve alt sektörlerde yaşanması muhtemel küçülme ile küresel finans sektöründeki gelişmeler neticesinde artan fonlama maliyetleri, özellikle mega projelerin finansmanı açısından, sektörü tehdit etmektedir. Sektör görünümündeki olumsuzluktan gelen etkilerin ADANA hisselerinde halen fiyatlanmakta olduğunu düşünüyor, aşağıda belirtilen nedenlere bağlı olarak hissede orta/uzun vadede endekse paralel getiri bekliyoruz.
Kısaca ADANA: Türkiye Emlak Bankası, Akbank ve Türkiye İş Bankası öncülüğünde 1953 yılında Çukurova Çimento adıyla kurulan şirket, 1957 yılında üretime başlamış, 1986 yılında ticari ünvanı “Adana Çimento” olarak değiştirilmiştir. Akdeniz bölgesi ve Kıbrıs’a yayılmış tesisleri ile yıllık 2.3 milyon ton klinker, 5.5 milyon ton çimento öğütme kapasitesine sahip olan Adana Çimento kapasite büyüklüğü bakımından sektörün öncü kuruluşlarından olasının yanısıra Oyak Çimento Grubu’nun amiral gemisidir.1991 yılında halka açılan şirket hisseleri BIST Ulusal Pazarı’nda A grubu hisseler ADANA, B grubu hisseler ADBGR, C grubu hisseler ADNAC sembolleri ile işlem görmektedir. Adana Çimento’nun %57,21’lik payı OYAK grubuna ait iken, %42,79’u ise halka açıktır.
Bölgedeki yoğun rekabete rağmen ciro gelişimi ve faaliyet karlılığı olumlu Şirketin 2013/9M dönemi cirosu 2012 yılının aynı dönemine kıyasla %37.2 oranında artarak 217.1 milyon TL’den 298.1 milyon TL’ye artmıştır. Faaliyet raporunda satış miktarlarına yer verilmemiş olmakla birlikte, kapasite kullanım oranlarının klinkerde değişmediği, çimentoda ise %46’dan %58’e yükseldiği görülmektedir. Bu durum şirket satışlarındaki büyümenin miktarsal büyüme ile de desteklendiğini düşündürmektedir. Şirketin 2013. 3 çeyrek dönem satışları hem bir önceki döneme göre, hem de 2012 yılının 3. çeyreğine göre önemli ölçüde artmış olup, satışlardaki ivmelenmeye paralel olarak faaliyet karlılığı da artmıştır. Şirketin faaliyet karı 2008 yılından buyana 30-35 milyon TL civarında seyretmekte olup, istikrarlı bir yapıdadır.
Zayıf TL ortamı, satışlarının %20’ni yurtdışına gerçekleştiren ve yabancı para açık pozisyonu bulunmayan şirketin karlılığını destekleyen bir faktör 30.09.2013 itibariyle 34 milyon USD’lik ihracat geliri kaydeden ve bankalarda 8.1 milyon Dolar mevduatı bulunan şirketin yabancı para açık pozisyonu bulunmamakta olup, 2013 yılının ikinci yarısından buyana Dolar’ın gelişmekte olan ülke para birimlerine göre değer kazanması ya da başka bir ifade ile Dolar/TL kurunun yükselmesi yabancı para kalemlerinin TL karşılıklarını arttırarak şirketin kur farkı gelirileri yolu ile karlılığını artıran bir durum yaratmaktadır.
2013.3 çeyrekte “iştiraklerin dönem zararı” net karlılığın azalmasına neden oldu Yıllar itibariyle net kar marjı sektör ortalamasının üzerinde seyretmekle birlikte, şirketin 2013/9. ay net kar marjının, 14 milyon TL’lık iştiraklerden (Oyak İştirakleri) zararlar kaleminin etkisiyle, geçen yılın aynı dönemine kıyasla 2.48 puan azalarak %24.52’den %22.04’e gerilediği görülmektedir.
2014 yılı sektör görünümü, ekonomide yavaşlama beklentileri paralelinde, olumsuz Temel verileri açısından sorun görmediğimiz şirket hisselerinin piyasa değerini baskılayan en önemli faktör, 2014 yılının ekonomik ve siyasi nedenlere bağlı olarak, inşaat sektörünü ve dolayısı ile çimento şirketlerini zorlayacak bir yıl olması beklentisidir.
22 Mayıs 2013’te Amerikan Merkez Bankas’nın (FED)parasal teşviklerde geri adım atacağını bildirmesi ardından, ucuz ve bol likidite döneminin kademeli olarak azaltılacak olması, özellikle mega projeler için finansman sorununu gündeme getirmiştir. Öte yandan, ABD ekonomisindeki toparlanmaya bağlı olarak gelişen piyasalarda yaşanan yabancı sermaye çıkışlarının, bu grup ülkelerdeki para birimlerinin dolar karşısında önemli ölçüde değer kaybetmesine yol açması, faiz arttırımlarını gündeme getirmiştir ki, Merkez Bankası’nın bu durum ekonomide iç talep yoluyla büyümeyi baskılayıcı bir unsurdur. Artan faiz ortamında, bireylerin konut kredilesi ve konut taleplerinin azalması beklenmelidir.
IMF, dünya bankası ve diğer yabancı rating kuruluşları, son dönemde alınan fazi kararının ardından, Türkiye ile ilgili değerlendirmelerinde “büyüme açısından endişelerine vurgu yapmaktadırlar. Değerlendirmelerin orta noktası Türkiye’nin 2014 yılında 1.8% ile 2% arasında bir büyüme gerçekleştireceği yönündedir.
Bu çerçevede, 2014 yılında Adama Çimento’nun satışlarıda ana sektörlerdeki olası daralmaya bağlı olarak olumsuz etkilenebilir, ancak, böyle bir ortamda şirketin aynı zamanda ihracatçı yapıda olması önemli bir avantaj olup, yurtiçi piyasada yavaşlayan talebin kısmi olarak telafisini sağlayabilir.
2. çeyrekte doğalgaz ve enerji maliyetlerinin artması kaçınılmaz görünüyor Çimento sektörü 2007’den bu yana karlılık sorunu yaşayan bir sektör. Bunun en önemli nedeni ise her yıl yükselmekte olan enerji fiyatları. Zira çimento üretiminde ısı ve elektrik olmak üzere kullanılan enerjinin maliyeti, toplam maliyetlerin %65-70’ni oluşturmakta. Aşağıdaki grafikte görüldüğü gibi uzunca bir süredir yatau seyreden doğal gaz fiyatlarının ve buna bağlı olarak elektrik fiyatlarının, yerel seçimlerden sonra, artması kuvvetle muhtemel görünmekte olup, talep daralırken maliyetlerin artması karlılığı baskılayacak bir etken olarak değerlendirilmelidir.
İhracat pazarlarındaki zayıf görünüm devam etmekte Türk çimento sanayisi 60 milyon tonun üzerindeki üretimi ile Avrupa’nın en büyük, dünyanın ise Çin, Hindistan, Avrupa Birliği, ABD ve Brezilya’dan sonraki en büyük altıncı üreticisi konumundadır. Türkiye, toplam üretiminin yüzde 20’sini (yaklaşık 12 milyon ton) ihraç ederek 1 milyar doların üzerinde ihracat geliri sağlımaktadır. Ancak, son yıllarda Avrupa pazarındaki daralmaya ek olarak Libya, Mısır, Tunus, Fas, Cezayir gibi ülkelerde yaşanan Arap baharı ve Türkiye’nin Irak ve Suriye ile bozulan ilişkileri bölgedeki pazar şartlarını zorlaştırmış, çimento ihracatçıları Pazar kaybetmiştir. 2013 Ağustos dönemi itibariyle, Türkiye 7.196.884 ton dış satış gerçekleşmiş olup, ihracatta bir önceki yılın aynı dönemine göre % 6,99 artış sağlanmıştır. (2012 yılında %13.7 azalmıştı)
Çukurova Bölgesel Havalimanı projesi için proje finasmanı sağlanamamış bulunuyor. Mevcut ortamda, projenin 36 ayda tamamlanması zor görünüyor. Tarsus’un Ballıca ve Çiçekil köyleri arasında 28.05.2013 tarihinde yapım çalışmalarına başlanılan, ilk aşamada 15 milyon yolcu kapasitesine sahip olacak ve ihtiyaca göre kapasitesi 30 milyon yolcuya kadar artırılabilecek şekilde planlanan Çukurova Bölgesel Havaalanı’nın ihalesi 15 Mart 2011 tarihinde, yer teslimi 15 Mart 2013 tarihinde yapılmıştı.
Koçoğlu Grubu’na bağlı Çukurova Havalimanı Yatırım Yapım ve İşletme Anonim Şirketi’nce üstlenilen ve 357 milyon avroya mal olacak inşaatın 36 ayda tamamlanması beklenmekte olup, finansmanı %20 özkaynak – %80 dış kaynak şeklinde olan proje için, basında yer alan haberlere göre Koçoğlu grubunun henüz kredi bulamadığı, şimdilik özkaynaklarla başlayan inşaat çalışmalarında %10’luk bölümün tamamlandığı bilgilerine yer verilmektedir. Yerli taahhüt sektöründe bu ve benzeri mega projeler için, uluslarası likidetenin azaldığı ve borçlanma maliyetlerinin arttığı bir ortamda, fon bulma imkanlarının daha güçleşmiş olması nedeniyle, projenin fiziki ilerlemesinin planlandığı gibi 36 ayda bitmesi son derece güç görünmekte olup, sözkonusu projenin kısa vadede Adana Çimento satışaları üzerinde etki sağlaması beklenmemelidir.
Grafikte görüldüğü üzere son dönemde 3.36 destek bölgesindeyken alçalan kısa vadeli trendin kırıldığını görüyoruz. Fiyat ile RSI ve CCI indikatöründe pozitif uyuşmazlıklar dikkat çekiyor. RSI üzerine çizilen alçalan trendi de kırılmış. Yukarı yönlü hareketle 3.64 direncini kıran fiyat için takip eden direnç noktaları 3.82 ve 4.02 olarak görülüyor. 3.60-3.64 fiyat aralığında alım yapılması halinde, stop olarak 3.53 seviyesi seçilmelidir. Kısa vadeli hedef olarak 3.82 seviyesi seçilebilir. Orta vadeli hedef olarak 4.02 uygun görülmektedir. İlerleyen dönemlerde fiyat destek bölgelerinde tutunamayarak düşüş göstermesi halinde; grafikte görüldüğü üzere mavi çizgiyle gösterdiğimiz omuz baş omuz formasyonunun hedefi orta vadeli destek olan 3.21 seviyesini gösteriyor. Fiyat 3.36 desteğinde tutunamayarak düşüş göstermesi halinde 3.21 formasyon hedefine düşebilir. 3.21 seviyesine düşmesi halinde bu seviyeden alım yapılarak 3.10 seviyesine stop koyulması uygun görülmektedir. Orta vadede endekse paralel getiri beklediğimiz hissede yukarıda belirttiğimiz teknik referans değerlere uyulmak koşuluyla yatırım yapılabilir.
Gedik Yatırım Araştırma
Tüm Adana Çimento hisse yorumları için tıklayın!
TÜM HİSSE YORUMLARI İÇİN TIKLAYIN!
Hisse senetleri ve piyasalar konusunda sormak istediklerinizi piyasa uzmanımıza aşağıdaki form yardımıyla iletebilirsiniz.
İletişim Formu
İletişim formu için buraya tıklayın