Takvimler Şubat’a dayanırken majör ekonomilerde durumu irdelemek de şart oldu. Bu makalede ABD’nin mucizevi serüveni, Japonya’nın bir o yana bir yana salınımı ve Avrupa’da işlerin iyice sarpa sardığını anlatacağım. Tabii, para politikasına değinmeden de olmaz. Çin’i başka bir makaleye bıraktım, çünkü Rahmetli Babaannem bir ülke hakkında kötü düşünüyorsam, çenemi tutmamı öğretti.
ABD ekonomisi gerçekten devler liginin mucize çocuğu. ABD 2024 yılında reel olarak %3, nominal olarak %6 büyüyerek Çin’i geçti ve onun dünyanın bir numaralı ekonomisi olma hayaline sert darbe vurdu. Üstelik, elimdeki tüm verilere göre enflasyon göstergelerinde gerileme var.
ABD ekonomisinde güncel durumu da S&P Global tarafından derlenen Ocak öncü PMI’dan öğrenebiliriz. Bu gösterge aylık 1.4 puan artışla 52.3’e vurdu. İmalat sanayi hala zayıf, ama toparlanıyor. Hizmetler uçuyor. İş dünyası güveni 20 aylık zirve yapmış. En ilginç tarafı da, hem girdi hem de çıktılarda fiyat baskıları azalıyor.
Piyasalar faiz indirimleri hususunda aşırı iyimser
Bu şartlar altında Fed yetkilileri başka telden çalsa da, piyasaların Mart’ta, olmazsa en geç Mayıs’ta ilk faiz indirimini fiyatlamaları şaşırtıcı değil. Piyasalar önümüzdeki 15 ay içinde 6 kez 25 baz puan faiz indirimi bekliyor.
İşte bu noktada piyasalarla papaz oluyorum. Bakın, enflasyonun sürekli düşmesi, hatta yıl ortasında Fed’in hedefi olan %2’ye erişmesi olası. Ancak, piyasalardaki iyimserlik sürekli olarak finansal koşulları gevşetiyor. Bir ekonomi potansiyelinin üstünde büyüyüp de, emek pazarı aşırı ısınmışsa, enflasyon baskılarının hortlaması her an söz konusu olur. Zaten Reuters ekonomistler anketi de bu yüzden bu yıl sadece 3 faiz indirimi bekliyor.
Yazının devamı için TIKLAYINIZ!