Aydın Eroğlu – 18.10.2017
Başlıktaki gündemden önce bir iki farklı konuya değineyim!
Irak’taki gelişmeler korkulduğu gibi olmuyor. Merkezi Irak güçleri Barzani’nin 2014’te genişlediği yerlerden çekilmesini sağladı. Kerkük ve petrol kuyularının önemli bir kısmı merkezi Irak hükümetinin kontrolüne geçti. Bu gelişmeler önemli bir askeri çatışma yaşanmadan oluyor. Bu gayet iyi bir gelişme. Merkezi Irak güçlerinin k.Irak olarak tanınan bölgeye müdahale etmeyeceği görüşündeyim. Eğer öyle olursa, çatışmasız bir kontrol sağlanması tüm bölge ve dünya için gayet iyi olur. Sonuçta silahların patlaması demek, bir çok masum canın da ölmesi demek oluyor. Savaşların mecbur olmadıkça savunulacak yanı yoktur.
Irak konusu Suriye’deki gelişmeleri ikinci plana attığı için, İdlib gündemini biraz göz ardı ettik. Orada bir çok tarafın karşı karşıya olduğu gerilimli bir ortam var. Ama şimdilik kontrolden çıkan bir çatışmayı Suriye’de de duymuyoruz. Umarım her iki ülkedeki gelişmeler de önemli riskleri tetiklemeden sakinleşir ve düzen yeniden kurulur. Yine de her an bu riskler bir anda büyüyebilecek tehlikeler içeriyor. Benim açımdan henüz ciddiyetini koruyan en önemli risklerdir.
FED tarafından bir faiz artışı daha olacağı beklentisi sürüyor. Zaten bunu herkes kabullendiği için böyle bir karar piyasaları ekstra bozacak bir gelişme olmaz. Ama yeni FED başkanının kim olacağı önemli bir gelişme olacaktır. Çünkü dünkü beklenti yazımda dikkat çektiğim Taylor yeni FED başkanı olacak olursa, o zaman biraz daha hızlı bir faiz artışı süreci yaşanabilir ve bu özellikle bizim gibi ülkeler için önemli bir kur-faiz baskısı yaratır.
AB Liderleri Toplanıyor!
19-20 Ekim tarihinde AB liderleri toplanacaklar. En önemli gündem konuları Türkiye olacak. Bu zirvede kararlar oy birliği ile alındığı için, Türkiye ile ilişkilerin askıya alınması gibi bir karar çıkmasını beklemiyorum. Oy birliği çıkmayacağını gören Almanya’nın da bazı konularda geri adım sinyalleri görülüyor ama Merkel yine de Türkiye için bir takım zorlukları yaratmak için çabalayabilir.
Son dönem ekonomileri için en faydalı komşuları olduğumuzdan, en büyük desteği Yunanistan’dan görüyoruz. Çipraz, Türkiye’nin NATO üyeliğinin önemini AB ile görüşmelerinin sürmesine olan desteklerini açıklamış. Bakalım zirveden ne gibi kararlar çıkacak. Ama sözde 2013’te vizeler kalkacak iken, 2013 gezi olayları ve devamındaki gelişmeler nedeniyle bu karar uygulamaya alınmamıştı.
Ben açıkçası bu konuda AB nezdindeki mahkemelerde hak aranması taraftarıyım. Karşımıza devamlı yeni şartlar getiriliyor. Biz başvuru yaptığımızda doğu bloku ülkesi olarak Avrupa’nın düşmanı gözüken ülkeler bile doğu blokunun yıkılması sonrası AB’ye bizden çok önce alındırlar.
Diğer ülkeler müzakerelere başlayınca serbest dolaşım hakkı elde ederlerken, bizim için her türlü ek şart yaratılıp, vize engellemesi sürmeye devam ediyor.
AB konusundaki engellemelerin nedeni çok net bir şekilde bizim Müslüman bir ülke olmamız olduğu çok açık. Bu konunun üzerine giderek, hak aramamız lazım. Eminim ki, bu yola gidersek, birliğin engellemelerinin hakkaniyetle olmadığı görülecektir. En azından vize engellemesinden kurtulmamız bile çok önemli bir gelişme olur. Neyse bakalım toplansınlar neler diyecekler göreceğiz. Çok önemli olumsuz sonuçlar beklemiyorum. Hatta bakarsınız yeniden hızlanan bir sürece geri döneriz. Umarım öyle olur.
BİST ABD’deki rekorların da etkisi ile yükselişi zorlamaya devam ediyor. Ama ben yine de riskli dirençlerde olduğumuz görüşlerimi koruyorum. Ara bir düzeltme daha yaşandıktan sonra yıl sonu için yeni yükselişlerin olmasını beklemek daha doğru olacaktır gibi geliyor. Bu nedenle Destek-Direnç Tablomuzdaki direnç görüşlerimi değiştirmiyorum.
Ama hisse bazlı hareketlerin sürmeye devam edeceği konusundaki fikrimi de koruyorum. Endeksten daha iyi performans gösterecek hisseler yine de olacaktır. Bunları teknik olarak gördükçe al/sat tablomuzda paylaşmayı sürdüreceğim.
Al/Sat Öneri Başarısı!
Barzani referandumu ve ABD vize sorunları esnasında düşen BİST’de isabetli destek saptamalarımız sayesinde 60 civarı yeni alım öngörüsü paylaşmıştım. Hemen hemen bunların büyük çoğunluğu gerçekleşmiş oldu. Açık duran bir kaç tanesinde ise karlı pozisyonlar varken, henüz hedef fiyatımın altında oldukları için açık olduklarını görebilirsiniz. Kısacası panik yaratan iki sert düşüş öncesinde zaten direnç risklerine dikkat çekiyordum. Bu düşüşler yeni alım öngörüleri yapmam için büyük bir fırsat yarattı ve bunu gayet iyi kullanmış olduk.
Sadece beklenti yazılarım değil, teknik analize dayalı al/sat öngörülerimizin de ne denli başarılı olduğunu sitemizdeki tablolardan takip edebilirsiniz.
Hepinize bol kazançlar dilerim.
Saygılarımla
Aydın Eroğlu
Stratejist
Finans Yazarı
www.borsaanalizci.com