23 Ocak 2017 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan 683 nolu KHK uyarınca kamu kurumlarının YP cinsinden yurtiçi ödeme yükümlülüğü olan alacaklarına; borçlu talep ederse, 2 Ocak TCMB döviz alış kurundan yıl sonuna kadar TL olarak tahsil edebilme hakkı getirilmektedir.
Son dönemde döviz kurunda yaşanan aşırı çalkantılar, YP borçlu firmaların bilanço yapılarını çok olumsuz etkileyebilmektedir. Buradaki mağduriyetleri azaltma amacı taşıyan bu düzenleme bir takım suistimalleri de beraberinde getirebilir. Zira borçlu için cari kurdan en az %10 daha aşağı bir seviyeden hazine/devlet bütçesinden pay ayrılmasını gerektirmektedir. Fonlama maliyetleri bu hesabın içerisinde olmayıp, bu da dahil edildiğinde aslında bütçeden ayrılan maliyet daha da yukarı seviyelere çıkmaktadır.
Uygulama, 2000’li yıllara kadar uygulanmakta olan “Yönetilen serbest kur” modelini hatırlatmaktadır. O dönemde beklenen enflasyon seviyesine göre TCMB tarafından belirlenen bant aralığında kur hareketlerine izin verilmekte idi. Reel döviz kuru sabit tutulmakta idi. Bu durum, istediği zaman likidite bulacağını bilen yatırımcılar için açık pozisyon taşımalarına olanak veriyordu. Sistemin bu yöntemle taşınamayacağı ve devalüasyon yapılması gerektiği anlaşılınca da, son anda sabit kurdan yüksek döviz alan piyasa oyuncuları eleştiri konusu olmuştur.
Çıkarılan bu kararname iyi niyet taşısa da içerik olarak en azından yükümlülükleri kadar borçluya benzer imkanın sunulduğu şeklinde algıya yol açabilmekte; döviz kurlarındaki harekete karşı mağduriyetlerin giderilmesi adına daha farklı, soru işareti oluşturmayacak yöntemlerin hayata geçirilmesinin faydalı olabileceği mülahaza edilmektedir.
Suistimali önleme adına çeşitli önlemler alınabilir. Ancak, bunun için de çok boyutlu şartlar içeren maddeler yazılması gerekmekte, bunlarla da amacın dışına çıkılabileceği düşünülmektedir.
Ancak, yine de aşağıda belirtilecek önlem; şart vs içermemekte olup; borçlulara sunulan (ve aslında finansal piyasalar yolu ile satın almaya kalkılacak olsa, çok pahalıya mal olabilecek bu) opsiyonu en azından bir çerçeveye oturtmaya ve suistimali kısmi de olsa azaltmaya yarayacaktır.
Borçlulara çağrı yapılıp; ilgili borçlarını döviz veya belirlenen sabit kurdan TRY ile ödeme hakkındaki seçimleri sorulup, bir daha değiştirilmemek üzere anlaşma bedeli bu tutar üzerinden sabitlenebilir.
Birlik Vakfı
İstanbul Şubesi
Ekonomi ve Finans Kulübü