Mali Sektör Hisseleri:
Bankacılık sektörünün Kasım 2012 itibarıyla dönem net kârı 21 milyar 786 milyon TL düzeyinde olup, önceki yılın aynı dönemine göre 3 milyar 529 milyon TL (%19,3) artış gösterdi. Sektörün aktif büyüklüğü Kasım 2012 itibarıyla 1 trilyon 335 milyar 794 milyon TL oldu.
Temmuz 2012’den itibaren Basel-II kriterleri esas alınarak hesaplanmaya başlanan sektörün sermaye yeterliliği standart oranı Kasım 2012 itibarıyla %17,4 düzeyinde gerçekleşmiştir. Sermaye yeterliliği standart oranında, son iki aydır bir puana yakın artış gerçekleşmiş olup, bu gelişmede risk ağırlıklı varlıklar sınırlı düzeyde artarken, özkaynakların dönem net karındaki yükselişte ise, ikincil sermaye benzeri borçlar ve değer artış fonları kaynaklı yükseliş etkili olmuştur.
Not artış öncesine gerileyen reel kur endeksi Merkez Bankası’nın para politikasını gevşetmeye devam edeceği beklentisini bir miktar azaltsa da endekste tarihi zirve seviyelerinin yaşandığı son günlerde faiz seviyelerinin yeniden 6,00’nın altını test ettiği gözlenmektedir. Artan uzun vadeli fonlama imkanı Türk Bankaları için olumlu görüşü desteklemeye devam etmektedir. Beklentilerden düşük açıklanan enflasyon rakamları ve faizlerdeki düşüş marjı, yine bankacılık hisselerinin 2012 son çeyreğinde de diğer çeyrek dönemlerde olduğu gibi karlılık rakamlarına olumlu yansıması beklenmektedir. Bu durum mali sektör hisselerini endeksin lokomotif hisseleri olma özelliğini koruması beklenmektedir.
Sektörün 2011 yılı boyunca kambiyo zararına maruz kaldığı, buna karşılık söz konusu zararı tam olarak telafi edemese de türev işlemlerden kar sağladığı gözlendi Öte yandan, döviz kurlarındaki oynaklık 2012 yılı başından itibaren ciddi ölçüde azalmaya başlamış ve böylelikle kambiyo zararı döviz kurlarındaki oynaklığın azalması sonrasında kara dönüştü. Sektörün yabancı para net genel pozisyonunun düşük seviyelerde olması, buna karşılık tüm para birimlerinde kısa vadede negatif GAP bulunması sektörün kur riskinden çok faiz riskine duyarlı olduğunu göstermektedir. Öte yandan, TCMB’nin özellikle zorunlu karşılıklara ilişkin yaptığı düzenlemeler ve TL yükümlülükler için altın veya yabancı para zorunlu karşılık tutulabilmesine dair opsiyonlar, sektörün fon sağlama faaliyetlerinde elini rahatlatmış ve buna bağlı olarak sektörün döviz karşılığı TL likiditesi sağladığı FX-TL swap hacmi de azalmaya başlamıştır. TCMB’nin rezerv opsiyon mekanizması uygulamaları sonucu TL olarak tutulması gereken zorunlu karşılıkların %60’ının döviz ve %30’unun altın olarak tutulabilmesi imkanı, sektörün bilanço içi açık pozisyonunun azalmasına katkı sağlamıştır Dolar/TL’nin son çeyrekte 1,7705-1,8255 bandında hareket ettiği gözlendi.
Tabloda karlılığını artıran mali sektör hisseleri yer almakla birlikte TL ağırlıklı bilanço yapısına sahip olan ISCTR, HALKB ve VAKBN hisselerindeki karlılığın devam etmesi beklenmektedir. Hedef fiyatlar ISCTR için 7,10 TL, HALKB için 20,00 TL ve VAKBN için ise 6,00 TL olarak belirlenmiştir.
Rapora ulaşmak için tıklayınız.
Ekinvest Araştırma