2024 yılının 4. zorlu alanı, önemli bir mücadele alanı, küresel enerji, gıda, hammadde ve ara mamul tedariğine yönelik tartışmaların tırmanması olacak. Rusya-Ukrayna Savaşı ve ABD-Çin gerginliği, küresel tedarik zincirine ’emtiaların politizasyonu’ olarak yansıyor. Enerji türevleri, petrol ve doğalgaz, yarı iletkenler, çipler, kritik mineral ve madenler, pek çok emtia ağır bir küresel ve bölgesel jeopolitik ve jeoekonomik savaşın tam ortasında kalmış durumdalar. Bu nedenle, Asya-Pasifik Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (APEC) San Fransisko’daki liderler zirvesinde Biden ile Şi arasındaki görüşme küresel tedarik zinciri rekabetine 2024’te bir sakinleşme getirecek mi, birlikte göreceğiz.
Temiz enerjiye geçiş, hidrojene dayalı yeni temiz enerji tedarikçisi ülkelerin ortaya çıkması ve enerji kaynakları haritasının yeniden çizilmesine yönelik tartışmalar da 2024’de sıklıkla izlenecek. Yüzde 100 elektrikli yaşama geçiş ve rüzgar, güneş gibi temiz ve yenilenebilir enerji teknolojileri ve yatırımlarındaki ilerlemeler, lityum, bakır ve nikelin önemi adeta sıçrayacak. Yeşil kaynaklara yönelik rekabet, jeopolitiği ve ticareti yeniden şekillendirmekte. Bu nedenle, dünyanın önde gelen ekonomileri arasında beklenmedik kazananlar ve kaybedenler olacak. Bununla birlikte, petrol ve doğalgaza bağımlılık 2030’a kadar artarak sürecek. Bu arada, iklim dostu politikaları elitlerin sıradan insanlara karşı bir komplosu olarak gören kesimlerin bu konudaki önyargılarının değiştirilmesi de epey mesai alacak gözüküyor.
Yazının devamı için TIKLAYINIZ!