Mahfi Eğilmez – 12.12.2012
Hedef 2023’de en büyük on ekonomi arasına girmek
Üçüncü çeyrek büyüme oranı düşük çıkıp, dördüncü çeyreğin ilk ayı olan Ekim ayı sanayi üretim endeks değişimi de eksi çıkınca önümüzdeki döneme ilişkin bir panik havası oluştu. Herkes yumuşak inişten konuşuyordu ama görüldüğü kadarıyla bu iniş pek de yumuşak olmayacak.
Türkiye için açıklanan birçok makroekonomik hedef var. Bunların içinde en iddialısı 2023 yılında ilk on ekonomi arasına girebilmek. Bunun yolu ekonominin sorun yaratmaksızın en az potansiyeli düzeyinde (yüzde 5 – 5,5) büyümesinden onun da yolu imalat sanayisini küresel düzeyde yukarılara taşımak ve bu sektörde yaratılan katma değeri artırmaktan geçiyor. Bu mantık zincirini onun da yolu inovasyon ve dolayısıyla ASR-GE’den geçiyor diyerek uzatmak mümkün.
Hedefe giden yolda Türkiye
Türkiye, son on yıldır hızlı bir büyüme sergiledi. GSYH’sı 300 milyar dolarlar düzeyinden 800 milyar dolarlara, kişi başına geliri de 3.000 dolar düzeyinden 10.000 dolar düzeyine sıçradı. İlk bakışta bu hızlı büyümenin Türkiye’yi ciddi bir sanayi gücü haline getirmiş olması düşünülür. Ne var ki durum böyle değil. Hatta tam tersine, aşağıdaki tabloya göre Türkiye son on yılda sanayi katma değeri yaratma konusunda gerilemiş görünüyor.
Tablo: Dünyada İmalat Sanayii Katma Değeri Toplamı İçinde Payı En Büyük 15 Ekonomi (Kaynak: Manufacturing the Future: The Next Era of Global Growth and Innovation, McKinsey, 2012.)
1980
|
1990
|
2000
|
2010
|
|
1
|
ABD
|
ABD
|
ABD
|
ABD
|
2
|
Almanya
|
Japonya
|
Japonya
|
Çin
|
3
|
Japonya
|
Almanya
|
Almanya
|
Japonya
|
4
|
Birleşik Krallık
|
İtalya
|
Çin
|
Almanya
|
5
|
Fransa
|
Birleşik Krallık
|
Birleşik Krallık
|
İtalya
|
6
|
İtalya
|
Fransa
|
İtalya
|
Brezilya
|
7
|
Çin
|
Çin
|
Fransa
|
Güney Kore
|
8
|
Brezilya
|
Brezilya
|
Güney Kore
|
Fransa
|
9
|
İspanya
|
İspanya
|
Kanada
|
Birleşik Krallık
|
10
|
Kanada
|
Kanada
|
Meksika
|
Hindistan
|
11
|
Meksika
|
Güney Kore
|
İspanya
|
Rusya
|
12
|
Avustralya
|
Meksika
|
Brezilya
|
Meksika
|
13
|
Hollanda
|
Türkiye
|
Tayvan
|
Endonezya
|
14
|
Arjantin
|
Hindistan
|
Hindistan
|
İspanya
|
15
|
Hindistan
|
Tayvan
|
Türkiye
|
Kanada
|
İmalat sanayisinde ilk 15 ülke arasında yokuz
Tablo bize Çin’in imalat sanayi katma değeri yaratmakta müthiş bir çıkış yakaladığını, Çin kadar olmasa da Hindistan’ın da benzer bir gelişim içinde olduğu görülüyor. İngiltere, Fransa ve İspanya düşüş içindeler. 1980’lerde ilk 15’te yer alan Avustralya, Hollanda ve Arjantin sonraki 30 yılda liste dışı kalmış. Buna karşılık Brezilya hep ilk 15’te yer buluyor. Son 20 yılda listeye Güney Kore girmiş ve yer edinmiş. Buna karşılık 2000’lerde girdiği listede 2010’da kalamamış. 2010’da listeye Rusya ve Endonezya girmiş.
Türkiye, 1990 yılında listede 13’üncü sırada yer alıyor. Yani dünyada imalat sanayisi katma değeri açısından en yüksek paya sahip 13’üncü ülke konumunda. 2000’lerde 15’nci sıraya gerilemiş, 2010’da liste dışına çıkmış. Beklenenin tam tersine bir gelişme. Yani Türkiye en hızlı büyüdüğü on yılda, ondan önceki yirmi yılda olduğu kadar bir imalat sanayisi katma değer payı yaratamamış.
Sonuç ve ders
Buradan ne sonuç çıkar? Türkiye’nin büyümesinin imalat sanayisine bağlı bir büyüme olmadığı sonucu çıkar. Türkiye’nin inovasyon ve AR-GE konusunda bir şeyler yapamadığı sonucu çıkar. İnşaat sektörüne bağlı büyümeyle en büyük on ekonomi arasına girmenin kolay olmadığı sonucu çıkar. Bizim okullarımızın yaratıcılık konusunda adam yetiştirmediği sonucu çıkar. Teşvikleri vermenin yeterli olmadığı, bunların nasıl ve hangi yönde işlediğini sürekli izleyecek bir mekanizmaya sahip olmak gerektiği sonucu çıkar.
Eğer 2023’de en büyük on ekonomi arasına girmek istiyorsak bu on yılda yapısal dönüşümü gerçekleştirmemiz, yaratıcılığa, inovasyona dayalı bir imalat sanayisi alt yapısı oluşturmamız gerekiyor. Bu iş öyle konuşulduğu kadar kolay değil. Birçok alanda birçok girişimimiz olduğunu biliyorum ama bunlar bizim bu listeye girmemize yeterli olmuyor.