2021’e Merhaba Derken 2020’nin En’leri

Pandemi

Grafik 1:

İlk çeyrekte ilk vakanın görülmesi ile birlikte sağlıkta en çok Koranavirüs’ü konuştuk. Bazılarımız bu virüsün gerçekliğini sorguladı, bazılarımız virüs ile ilgili anlatılanları olduğu gibi kabul etti. Kimimiz bu virüsü grip virüsünden bile hafif görürken, kimimiz evde eşi ve çocuğu ile arasına mesafe koyacak kadar sıkı tedbirler aldı. Tedavi yöntemleri ile ilgili de oldukça çeşitli fikirler ortaya atıldı. Bazı doktorlar hastalığın seyrine bağlı olarak ilacın içilmemesini doğru bulurken, bazı doktorlar en hafif atlatanın bile bu ilaçları içmesi gerektiğini savundu. Çeşitli ilaçlar denendi, bazılarından vazgeçildi, bazılarının etkinliğinin kanıtlandığı söylenerek tedaviye bu ilaçlarla devam edildi.

Velhasıl bu sene en çok Koronavirüs’ü ve bu virüsten koruması için geliştirilen aşıyı konuştuk. Ama görüyorum ki 2021’de yine en çok bu konuyu konuşacağız. Umarım 2021’de bulanan aşının virüsten koruma konusundaki başarısını ve aşının yan etkilerinin beklenildiği gibi vahim olmadığını konuşuruz.

Mevcut görünümde Avrupa ve ABD’nin dışında en çok sipariş verilen aşıların başında Oxford’un geliştirdiği Astra Zeneca geliyor. Ardından Türkiye’nin de ilk planda getirttiği Sinovac ve diğer beş aşı geliyor. (Grafik 2)

Grafik 2:

Ekonomide En Çok Neleri Konuştuk?

Dolar

Bu sene TL, dolar ve diğer konvertibl dövizler karşısında önemli ölçüde değer kaybetti. Bu durum, ağırlıklı olarak jeopolitik tansiyonun yüksek olması ve döviz rezervlerinin azalmış olmasından kaynaklandı.

Doların globalde değer kaybetmiş olması ve kasım ayının başında TCMB Başkanı ile birlikte ekonomi yönetimindeki değişiklikle para ve kur politikasında da köklü değişikliğe gidilmesi ateşi biraz söndürdü. Bugün baktığımızda yıllık kayıp, yüzde 25 civarında:

Grafik 3:

Altın

Altın tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de güvenli liman olmayı sürdürdü, üstelik dolar kurundaki artışlar ile daha da güçlendi.

2011 yılından bu yana en keskin yükselişini gösteren altının 2021 ortalarına yani aşının etkinliğinin görülmeye başlanmasına kadar değerini korumasını bekliyorum. 2011’de neden yükseldiğini merak edenlere bir dipnot düşecek olursak; ABD ekonomisindeki yavaşlama ve Avrupa’daki kamu borcu krizi, ekonomik belirsizlik dönemlerinde güvenli yatırım aracı olarak görülen altına talebi artırmıştı ve ardından FED’e oldukça fazla iş düşmüştü!

Grafik 4:

Bitcoin

Kripto paralar ve kripto para markası olmuş Bitcoin, adeta son beş yılda yükselen blockchain trendi ile bu yıl devasa yükselişini sürdürdü. 30k $ sınırına dayandı!

Grafik 6:

Enflasyon faiz denklemi…

Türk lirasında yaşanan birikimli değer kaybı, enflasyon görünümünde bozulmaya sebep oldu. Kur geçişkenliği etkisiyle, yıllık enflasyon kasım ayında yüzde 14’e yükselirken, enflasyonda ulaştırma ve gıda fiyatları öne çıktı.

İşsizlik Ocak ayında yüzde 13,8 seviyesinde iken, Nisan ayında yüzde 13’ün altına geriledi. Ancak pandeminin istihdam piyasasındaki etkisiyle, işsizlik Haziran ayında tekrar yükselerek yüzde 13,4 seviyesine çıktı. Eylül’de işsizlik yüzde 12,7 seviyesinde gerçekleşirken, Türkiye genelinde işsiz sayısı 4 milyonu aştı.

Grafik 7:

2021’de virüsün etkisini yitirmesiyle birlikte, ekonomideki olumlu gelişmelerin öncelikle ülkemize sonra da tüm dünyaya yansımasını umuyor, sağlıklı günler diliyorum.

Burcu Kösem