STM’nin Hedefi Yeni İhracatlar
STM Genel Müdürü Özgür Güleryüz, “2021 yılı hem büyümeye odaklanacağımız hem de dost ülkelerde ihracat çalışmalarımızın sonuçlarını göreceğimiz bir yıl olacak” dedi
Türk savunma sanayisinin önde gelen şirketlerinden Savunma Teknolojileri Mühendislik ve Ticaret AŞ (STM), 2021 yılında yatırım ve ihracatla büyümeyi hedefliyor.
STM Genel Müdürü Özgür Güleryüz, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını etkisinde geçen 2020 yılını değerlendirdi, 2021’e ilişkin hedeflerini anlattı.
Güleryüz, yıl boyunca başta otonom sistemler olmak üzere siber güvenlik ve bilgi teknolojileri, uydu ve uzay teknolojileri alanlarında Ar-Ge çalışmalarına ağırlık verdiklerini söyledi.
İş süreçlerinin sürdürülebilirliği, üretim kapasitesi ve teknoloji seviyesinin artırılmasına yönelik ise yatırımlar gerçekleştirdiklerini anlatan Güleryüz, şöyle konuştu:
‘2020 yılı, tüm dünyada hemen her sektörü derinden etkileyen pandemiye rağmen askeri deniz platformlarından otonom sistemler ve siber güvenliğe hedeflerimizi ve planlamalarımızı başarıyla gerçekleştirdiğimiz ve büyümeyle tamamlayacağımız bir yıl oldu. Bu yıl, gelecek planlamalarımız doğrultusunda iş süreçlerimizin sürdürülebilirliği, üretim kapasitesi ve teknoloji seviyesinin artırılmasına yönelik yatırımlar da gerçekleştirdik ve toplamda 132 milyon liralık yatırıma imza attık. 2021 yılı ise hem büyümeye odaklanacağımız hem de dost ülkelerde ihracat çalışmalarımızın sonuçlarını göreceğimiz bir yıl olacak.’
Stratejik faaliyet alanlarında yatırım yapmaya 2021 yılında da devam edeceklerini vurgulayan Güleryüz, ‘Ar-Ge çalışmalarımız kapsamında 2021 yılı yatırım bütçemizi 110 milyon lira olarak belirledik. Bunun dışında gelecek yıl, ihracatımızı ve üretim kapasitesini artırmaya yönelik olarak da yatırımlar gerçekleştireceğiz.’ dedi.
Üstlenilen projelerin uzun yıllar sürdüğü, geliştirilen teknolojileri ise yeni ve güncel tutmanın kritik olduğu sektörde; bütçe, planlama ve takvime bağlı kalmanın da başarı için hayati önem taşıdığına işaret eden Güleryüz, şunları kaydetti:
‘Bu doğrultuda gelecek yıl da halihazırda devam eden tüm projelerimizde, belirlediğimiz yol haritasına bağlı kalarak, bu kritik noktalar odağında ilerlemeyi sürdüreceğiz. Gelecek vizyonunu, savunma sanayisi firmaları arasında dünyanın 1 numaralı mühendislik firması olmak şeklinde belirlemiş bir şirket olarak, yatırımda hız kesmeksizin; yenilikçi bakış açımız, nitelikli insan kaynağımız ve sahip olduğumuz tüm yetkinlik ve tecrübemizle, savunma sanayimizin ihtiyaçlarını özgün ve ileri teknoloji çözümlerle karşılamanın yanı sıra ülkemizin küresel rekabetine sunduğumuz katkıyı da artırarak sürdüreceğiz.’
Hedef, cironun yarısını ihracattan elde etmek
Güleryüz, STM’nin askeri deniz araçlarının tasarımı, modernizasyonu ve inşasında öne çıkmış ve bu alanda ihracatta önemli başarılara imza atmış bir şirket olduğunu vurguladı.
Öncelikli hedeflerinin, söz konusu ihracat başarılarını, yerli ve milli teknolojilerle geliştirdikleri otonom sistemler ve siber güvenlik alanlarına da taşımak ve tüm faaliyet alanlarıyla birlikte, 2023’te toplam cironun yarısını ihracattan karşılar hale gelmek olduğunu dile getiren Güleryüz, ‘Bu kapsamda STM olarak Güney Amerika’dan Uzak Doğu’ya, 20’den fazla ülkede iş birlikleri, ihracat ve iş geliştirme faaliyetleri yürütüyoruz.’ dedi.
Türkiye’nin elini güçlendirmeye devam
Özgür Güleryüz, sektörde çoğunluğu mühendislerden oluşan insan kaynakları, yerli ve özgün teknolojiler geliştirebilme kabiliyetleri ve entegratör kimlikleriyle öne çıktıklarını söyledi.
Bu özellikleri sayesinde pek çok kritik projede önemli roller üstlendiklerini, üstlenmeye de devam ettiklerini belirten Güleryüz, şu değerlendirmelerde bulundu:
‘Gerek yurt içinde gerekse yurt dışında yürüttüğümüz tüm faaliyet ve projelerimizde odağımıza ise ekosistemi aldık. Ülkemizin savunma sanayisinde daha güçlü yarınları için yerli firmalarımızla birlikte güçlenmeyi, birlikte geliştirdiğimiz çözümleri yurt dışına beraberce taşıyarak büyümelerine ve ihracatlarına katkı sunabilmeyi önceliğimiz kıldık. Başta KOBİ’ler olmak üzere özel sektörle geliştirdiğimiz iş birliklerimizi, üniversite ve teknoparkların yanı sıra kalkınma ajanslarıyla da genişlettik. Gelecek yıllarda da bu yaklaşımımızı sürdürecek, savunma sanayimize sunduğumuz kritik katkılarla, Türkiye’nin global güç dengelerinde elini daha da güçlendirmeye devam edeceğiz. Bu bakış açısıyla yarının dünyasına yatırım yapmayı ve ülkemizin küresel arenada hak ettiği yere ulaşmasına elimizden gelen katkıyı sunmayı sürdüreceğiz.’