2007 senesi Dünya tarihine Küresel Krizin başlangıcı olarak girince aradan 7 sene geçtikten sonra Gelişen Ekonomiler ile Gelişmiş Ekonomiler Ne Durumda analiz etmekde yarar var.
2007 senesinde Dünya GSYH’sında Gelişmiş Ekonomiler pastanın % 60’ına sahip durumda iken ABD pastanın %23’ünü, Euro Bölgesi pastanın %21’ini JAPONYA ise %10’unu temsil diyordu. Gelişen piyasaların lideri Çin ise % 11’ine hakim olmak üzere Dünya GSYH payının % 40’ı diğer gelişen piyasa ekonomilerine aitti. 2013 senesinde ise tabloda büyük değişiklikler olmuş durumda. Gelişmiş Ekonomiler % 60’lık pastada % 45’e gerilemiş durumda. ABD ekonomisi %16,Krizde olan EURO Bölgesi %12, resesyona girmiş olan JAPONYA ise %5’e gerilemiş . Gelişen piyasalar ise, 2007’deki % 40 olan payını % 55’e yükseltmeyi başamış. Burada kuşkusuz en büyük başarı ise yine Çin ekonosine ait, % 11 olan 2007 GSYH paylarını % 16’ya çıkarabilmiş.
2015 senesine ise, Küresel Ekonomi FED’in faiz artırım kararı sonrasını konuşarak giriyor. ABD dışında Euro Bölgesi ve Japonya krizler ile başetmeye devame ediyor. Gelişen piyasalarda ki ivme ise yavaşlamış gözüküyor ve Çin Ekonomisi yavaşlama eğiliminde. Muhtemelen 2015 de en çok konuşacağımız konu Doların değeri olacak gibi görülüyor. Çünkü faiz artırım kararı daha verilmemesine rağmen, ABD 10 yıllıklarına talep o kadar güçlü ki hala 2,32 seviyelerinde nedeni ise Euro ve Japonya para bastıkça, likidite ABD’yi güvenli liman olarak görmeye devam ediyor. Dolayısı ile 2007’de DÜnyayı krize sokan ABD 2014’de Krizden çıkarken, 2015 de Güvenli Liman olarak görülen tek ülke konumuna doğru ilerliyor.
Dr. İsmet DEMİRKOL
Ekonomist – Akademisyen