Mahfi Eğilmez – 28.12.2015
2015 yılında tasarruflarını TL mevduat veya tahvile yatıran Türk tasarruf sahipleri de yabancı yatırımcılar da nominal faizlerin yüksek olmasına karşın enflasyonun da yüksek olması ve dolayısıyla reel faizin eksi çıkması sonucu zarar ettiler.
2015 başında banka mevduat faizleri nominal olarak yüzde 9,5, Devlet tahvili faizi (gösterge faiz) yüzde 8 idi. 2015 sonunda enflasyon yüzde 8,5 oldu. Yılbaşında TL mevduata parasını yatıranlarla Devlet Tahvili alanların durumu aşağıdaki tabloda yer alıyor.
Mevduat | 2015 Başı | 2015 Sonu |
Nominal Faiz (%) | 9,5 | |
Vergi kesintisi (%) | 12,0 | |
Net Nominal Faiz (%) | 8,36 | |
Enflasyon (%) | 8,5 | |
Reel Faiz (%) | -0,13 | |
Tahvil | ||
Nominal Faiz (%) | 8,0 | |
Vergi kesintisi (%) | 0,0 | |
Net Nominal Faiz (%) | 8,0 | |
Enflasyon (%) | 8,5 | |
Reel Faiz (%) | -0,46 |
Tabloya göre parasını banka mevduatına 1 yıl vadeli olarak yatıranlar yüzde 0,13 oranında, parasıyla 1 yıl vadeli Devlet Tahvili almış olanlar ise yüzde 0,46 oranında eksi reel faiz almış olmaktadır. Buna göre paralarını mevduata veya tahvile yatıranlar görünürde yüzde 8 oranında faiz almış gibi görünse de gerçekte eksi reel faiz almış olmaktadır.
Bu kişi yılbaşında 100 TL’si ile Dolar alsa (100 / 2,30 = ) 43,5 USD alacaktı. Yılsonunda bunu tekrar TL’ye dönse (43,5 x 2,91=) 126,5 TL’si olacaktı. Vergi de söz konusu olmadan elde ettiği getiri yüzde 26,5 nominal faize denk olacak, bu da yüzde 16,6 oranında bir reel faize denk olacaktı.
Demek ki yılbaşında parasını TL olarak faize yatıranlar eksi reel faiz elde ederken parasını Dolara yatıranlar TL olarak önemli oranda artı reel getiri elde etmişler.
Şimdi benzer analizi yabancı yatırımcı için yapalım.
Bir yabancı yatırımcının 2015 başında Türkiye’ye 200 USD getirip bunu yılbaşında geçerli 2,30’luk kurla TL’ye çevirdiğini varsayalım. Eğer böyle yapsaydı bu yatırımcının eline 460 TL geçmiş olacaktı. Bu kişinin eline geçen paranın yarısını (230 TL) bir yıl vadeyle bankaya mevduat olarak yatırdığını, yarısıyla da (230 TL) 1 yıl vadeli devlet tahvili aldığını ve bu plasmanlarından elde ettiği anapara + faizi 2015 sonunda Dolara çevirerek ülkesine gittiğini düşünelim. Aşağıdaki tablo bu durumu özetliyor.
Mevduat | 2015 Başı | 2015 Sonu |
100 USD | 230 TL | |
Kur | 2,3 | 2,91 |
Nominal Faiz (%) | 9,5 | |
Vergi kesintisi | 12,0 | |
Net Nominal Faiz | 8,36 | |
Anapara + Faiz (TL) | 249,2 | |
Anapara + Faiz (USD) | 85,6 | |
Yılbaşı yılsonu farkı USD | -14,4 | |
Tahvil | ||
100 USD | 230 TL | |
Kur | 2,3 | 2,91 |
Nominal Faiz (%) | 8,0 | |
Vergi kesintisi (%) | 0,0 | |
Net Nominal Faiz (%) | 8,0 | |
Anapara + Faiz (TL) | 248,4 | |
Anapara + Faiz (USD) | 85,4 | |
Yılbaşı yılsonu farkı USD | -14,6 |
Tablonun üst kısmı tahvile yatırılan paranın, alt kısmı da mevduata yatırılan paranın durumunu ortaya koyuyor. Görüleceği gibi bu yabancı yatırımcı ilk yatırımından 14,4, ikinci yatırımından 14,6 Dolar olmak üzere toplam 200 USD’lik yatırımından toplam 29 Dolar zarar ederek ülkesine dönmüştür.
Parasını TL olarak mevduata ya da tahvile yatıran Türk tasarrufçu reel faizin ekside kalması nedeniyle kayıpla karşılaşırken parasını Dolara yatıran Türk tasarrufçu ciddi bir getiri sağlamış, parasını Türkiye’ye getirip TL mevduata veya tahvile yatıran yabancı yatırımcı ise TL’nin değer kaybının getiriyi aşması nedeniyle zarar etmiştir.
Türkiye’de yüksek olan nominal (görünürdeki) faizdir. Reel faiz 2015 yılında eksi olmuştur. Yani parasını TL olarak mevduata veya tahvile yatıranlar paralarını enflasyona karşı koruyamamıştır.
Not 1: Reel faiz şu formülle hesaplanmaktadır.
Reel Faiz = [(1 + Net Nominal Faiz) / (1 + Beklenen Enflasyon)] -1
Not 2: Yabancı yatırımcıyı Türkiye’deki enflasyon ve dolayısıyla reel faiz ilgilendirmemekte, kendi ülkesindeki faiz ve reel faiz ilgilendirmektedir. Yabancı yatırımcıyı ilgilendiren şey TL’nin söz konusu yabancı para karşısındaki değeridir.