Aracı Kurumların Kârı 2014 Yılının İlk 9 Ayında %41 Düştü
Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği tarafından yayınlanan Gösterge’nin üçüncü sayısında yer alan aracı kurum analizine göre 2014’ün ilk 9 ayında sektörün toplam varlıkları 14 milyar TL’ye ulaştı. Aynı dönemde aracı kurumların toplam gelirleri, hem türev alım satım işlemlerinden hem de kaldıraçlı işlemlerden elde edilen kazançların katkısıyla %11 artarak 1,1 milyar TL’ye çıktı. Ancak, yüksek finansman giderlerinin etkisiyle sektör kârı %41 düşerek 273 milyon TL’ye geriledi.
2014’ün ilk dokuz ayında pay piyasası işlemleri 1,2 trilyon TL’de kalırken, kaldıraçlı işlemler %56 artışla 5,2 trilyon TL’ye ulaştı.
- 2014 yılının ilk 9 ayında aracı kurumların pay piyasası işlem hacmi geçen yılın aynı dönemine göre %2 azalarak 1,2 trilyon TL olarak gerçekleşti. Bu işlemlerin dörtte biri internet kanalından yapıldı.
- Aynı dönemde, yatırım kuruluşlarının tahvil piyasası kesin alım-satım işlem hacmi %40 düşerken, repo işlem hacmi %11 artış gösterdi.
- Yılın ilk 9 ayında aracı kurumların vadeli işlem hacmi 625 milyar TL olurken, bu hacmin dörtte birini yabancı yatırımcılar yaptı.
- Nispeten yeni olan opsiyon piyasasında işlem hacmi 10 kat artarak yılın ilk 9 ayında 1,2 milyar TL’ye ulaştı.Bu işlemlerin yarısından fazlasını 2 aracı kurum üretti.
- Kaldıraçlı işlem (foreks) hacmindeki hızlı artış devam ederken, toplam hacim 5,2 trilyon TL’ye ulaştı. Bu işlemlerin tamamına yakını yerli yatırımcılar tarafından yapıldı.
- Kaldıraçlı işlemlerde yoğunlaşan kurumların işe alımlarıyla daha az tecrübeli ve genç çalışanlar sektöre katılırken, yaratılan istihdam yurtiçi satış departmanlarında yoğunlaştı.
Aracı Kurumların Kârı 2014/09 Döneminde %41 Düştü
- 30 Eylül 2014 itibariyle aracı kurum sektörünün toplam varlıkları 14 milyar TL’ye, özkaynakları da 3,5 milyar TL seviyesine çıktı.
- Sektörün toplam gelirleri %11 artışla 1,1 milyar TL oldu.
- İşlem hacimlerindeki azalışla, pay senedi ve türev işlemlerinde komisyon gelirleri düştü.
- Aracı kurumlar için yeni bir faaliyet alanı olan kaldıraçlı işlem gelirlerinin (245 milyon TL) etkisiyle, aracılık gelirleri bir önceki seneye göre %9 artarak 704 milyon TL’ye çıktı.
- Kurum portföyüne yapılan işlemlerden elde edilen gelirler, türev işlemlerin katkısıyla iki misline (84 milyon TL) ulaştı.
- Giderler ise, %12 artışla 967 milyon TL oldu. Bu tutarın yarısı personel giderine ayrıldı.
- Gelirlerdeki daha yüksek artışa rağmen, dövize bağlı türev işlem yapan bir aracı kurumun yüksek kur farkı giderlerinin etkisiyle sektörün net dönem kârı %41 azalarak 273 milyon TL’ye kadar indi. Analize dâhil edilen 87 kurumdan 52’si kâr, 35’i zarar etti.
AB Finansal İşlemler Vergisini Tartışıyor
Küresel krizle birlikte, finansal kurumların vergilendirilmesine yönelik tartışmalar yoğunlaşırken, finansal varlık alım-satım işlemleri üzerinden vergi alınması gündeme geldi. 2010 yılından itibaren Avrupa Birliğinde konuyla ilgili girişimler başlatılırken, finansal kurumların kendi aralarında yaptığı işlemlerden vergi alınmasını öngören düzenleme taslağı Eylül 2011’de yayınlandı. Ancak tüm üyeler arasında görüş birliğine varılamadığı için konu askıya alındı.
Aralarında Fransa, Almanya ve İtalya’nın olduğu 11 AB üyesi, kendi aralarında bu tür verginin uygulanması için Şubat 2014’te bir öneri sundu. Ancak İngiltere başta olmak üzere böyle bir vergiye karşı pek çok görüş de dile getiriliyor. Raporda konuyla ilgili gelişmeler detaylı şekilde ele alınıyor.
Finansal Piyasalarda Düzenleyici Otoriteler
Finansal piyasalarda düzenleyici otoritelerin yapıları ülkeden ülkeye farklılık gösteriyor. Çeşitli düzenleme yaklaşımların ele alındığı raporda, ABD, İngiltere, Almanya ve Brezilya’daki düzenleyici otoritelerin kurumsal yapıları ile görev ve yetkileri detaylandırılıyor.
Rapora göre, gelişmiş bir finans sistemine sahip ABD’de finansal sistemin düzenleme ve denetlemesinde pek çok otoritenin rolü var. FED, Bankacılık Denetim Otoritesi, Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu ile Emtia Piyasası Vadeli İşlemler Komisyonu, bankacılık ve sermaye piyasası denetiminden sorumlu en önemli kurumlar.
İngiltere’de ise 2013 yılından önce tüm finansal piyasalardan sorumlu olan kurul kaldırılarak, ihtiyati ve idari düzenlemelerden sorumlu yeni otoriteler oluşturuldu. Merkez Bankasının iştiraki olan İhtiyati Düzenleme Otoritesi, finansal istikrarı sağlamak ve sistemin dayanıklılığını artırmak üzere politikalar belirlerken, bağımsız bir kurul olan Finansal İşlemler Otoritesi iş yapma kurallarını belirliyor.
Almanya’da ise finansal piyasaların düzenlenmesi tek bir kuruma, Federal Mali Denetleme Otoritesi’ne verilmiş durumda.
Avrupa Birliği Bankacılık Sisteminde Yapısal Reformlar
Küresel ekonomik kriz, “batamayacak kadar büyük” bankaların alım-satım işlemleri ile geleneksel bankacılık faaliyetlerinin ayrıştırılmasının, hem finansal istikrar hem de ekonomik gelişim için önemini ortaya çıkardı.
Özellikle ABD, Avrupa Birliği ve İngiltere gibi gelişmiş ülkeler bu konu üzerinde yapısal reformları hayata geçirmiş durumda. Gösterge’nin Kış Sayısında yer alan son raporda 29 Ocak 2014 tarihli AB Komisyonu tarafından hazırlanan bankacılık reformu tasarısı ele alınıyor.
Finlandiya Merkez Bankası Başkanı Erkki Liikanen’in başkanlığındaki Üst Düzey Uzman Grubu’nca Ekim 2012’de yayınlanan raporu dikkate alan tasarıda en büyük ve en karmaşık bankaların yüksek risk içeren spekülatif amaçlı alım-satım operasyonlarının engellenmesi öngörülüyor. Bu çerçevede, düzenleyici-denetleyici otoritelere bu tür bankaların potansiyel riskli alım-satım işlemlerini, mevduat toplama faaliyetlerinden ayırma olanağı veriliyor.