2013 GENEL DEĞERLENDİRME VE 2014 BEKLENTİLERİ
Özetle 2013 Yılı…
2013 yılını ilk yarı ve ikinci yarı olarak degerlendirdigimizde daha dogrusu Mayıs ayının üçüncü haftasındaki Fed açıklamaları öncesi ve sonrası olarak bakıldıgında, birbirinden farklı iki dönem yasandıgını gözlemledik. lk yarı çok olumlu bir tablo vardı; büyüme % 3.7 ile çok iyi bir oranda gerçeklesirken, faizler % 5 seviyelerine indi ki kredi derecelendirme kurulusu bekledigimiz bir haber olan Türkiye’nin notunu yatırım yapılabilir seviyeye çıkardı.
Bu gelismelerin hisse senedi fiyatlarına da olumlu yansımaları izlendi. Ancak 2013’ün ikinci yarısında görünüm FED’in durusu ile tamamen degisti. Özellikle Fed’in parasal genislemeyi azaltmaya baslayacagı ile ilgili açıklamaları piyasaları etkiledi. Fed’in açıklamaları yabancı yatırımcının beklemeye geçmesine yol açtı. Ayrıca ülkemizde yasanan toplumsal ve politik olayların (Gezi Parkı) da etkili oldugu bir dönem yasandı. Tüm bunlar saglıklı ekonomik gelisme için demokrasi, serbest piyasa ekonomisi ve politik istikrarın ne kadar önemli oldugunu bir kez daha gözlemledigimiz bir dönem oldu. Kurlarda, faiz oranlarında ciddi yükselmeler yasanırken gelismekte olan ülkeler arasında en fazla deger kayıplarının yasandıgı ülke olduk. Bu durumun büyüme verilerine ve enflasyona yansımaları da izlendi.
2014 Nasıl Bir Yıl Olacak?
2014’te bir sürü degisken/parametrenin etkisinde piyasaların inisli çıkıslı bir yıl yasamasını beklemekteyiz. 2014’te de gündemi FED ve iç piyasada seçimlerin belirlemesi beklenmektedir. Fed’in parasal genislemeyi azaltmasının önümüzdeki yıl mutlaka baslaması beklenmektedir. Fed’in açıklamaları dogrultusunda çok acele etmeyecegi ve kademeli bir azaltma gerçeklestirecegi izlenimi çizilmektedir. Politika faizini de uzun süre düsük tutması beklenmekle birlikte Amerikan faizlerinde ve dolar faizlerinde bir miktar artıs gözlemlenebilir. FED Baskanlıgı için Yellen görevi Bernanke’den 31 Ocak’ta devir alacak. Diger yandan borç tavanı görüsmeleri 7 Subat’ta yeniden baslaması beklenmektedir. Son durum itibariyle varlık alımı azaltımının 2014 Mart’ında baslaması piyasalar tarafından satın alınmaktadır. FED’in 18-19 Mart 2014 tarihli toplantısında halen aylık 85 milyar Dolar seviyesindeki tahvil alımlarını ilk etapta 70 milyar Dolar’a indirmesi beklenmektedir. Ardından Temmuz 2014’e kadar bu seviye 25 milyar Dolar’a kadar inecegi tahmin edilmektedir. Kasım 2014’te ise alımların tamamen duracagı en fazla satın alınmıs senaryolar arasında yer almaktadır. Tabi bunların öncesinde kısa vadede 17-18 Aralık 2013 tarihinde gerçeklestirilecek FED toplantısı ve Baskanların yapacakları açıklamalar önem arz etmektedir. Diger yandan issizlik % 6,5’in altına inmeden önce ABD’de faiz oranının artırılması beklenmiyor. Kısa bir süre önce ABD’de Kongre üyelerinin bütçe üzerinde anlasmaya vardıkları açıklandı. Varılan anlasma ile 2014 yılı bütçesinde harcamalar 1 trilyon 12 milyar dolar, 2015 bütçesinde 1 trilyon 14 milyar dolar olacagı açıklandı. 4 Kasım 2014’te ABD’de yapılacak seçimler ise yılın son çeyreginde takip edilecek en önemli gündem maddeleri arasında yer almaktadır.
Avrupa piyasalarına baktıgımızda, artan issizlik, sosyal ayaklanmalar, problemli güney Avrupa ülkelerinde reformların yapılamaması gibi nedenlerle olumlu bir tablo çizilememektedir. Bu sebeplerle Avrupa Merkez Bankası’nın gevsek para politikası izlemeye devam etmesi beklenmektedir. Diger tarafta Merkez Bankası Baskanı’nın açıklamaları dogrultusunda Japonya’da genisleyici para politikasının devam etmesi beklenmektedir. Bu konjonktürde tüm bu beklentilerin gelismekte olan ekonomilere olumlu katkısı olması beklenmektedir. Çin ise reformları sayesinde iç pazar odaklı büyüyecegine dair sinyaller vermektedir. Bunların yanında ran’daki gelismelerle düsüs egilimine giren petrol fiyatları da eklenince gelecek yıl özellikle 2. yarıyıl için Türkiye’de pozitif ayrısma gözlenebilir. Ancak 2014 ilk çeyrekte Fed‘in daraltma açıklamaları netlesirse ilk asamada piyasalar fazla kötümser bir tepki verebilir, kurlarda ve faiz oranlarında yükselis, hisse senedi fiyatlarında düsüs devam edebilir. Ancak sonrasında yabancı yatırımcıların bu seviyeleri yatırım fırsatı olarak degerlendirecegini düsünmekteyiz. Önümüzdeki yıl ikinci yarı Türkiye’nin yeniden hızla toparlanacagı bir dönem olabilir. Türkiye’de 2014 Mart ayı sonundaki yerel seçimler ve en geç Haziran 2014’teki Cumhurbaskanlıgı seçimleri önem arz etmektedir. Türkiye’nin bu noktada en kritik konusu siyasi ve ekonomik istikrarını koruması ve reformların devam etmesi olarak sıralanabilir. Fed’in açıklamalarının ardından Dolar’ın güçlenme senaryosu, emtia fiyatlarının düsmesini saglamakla birlikte emtia fiyatları 2014’te asagı yönlü bir trend izleyebilir. Diger yandan ABD’de varlık alımları bittikten sonra B ST’da yeniden toparlanma gözlenebilir. Bu dönemde Türkiye için önemli konulardan biri de, kredi derecemizin yatırım yapılabilir seviyede korumamız oldugu unutulmamalıdır.
2013 Genel Değerlendirme ve 2014 Beklentileri Raporunun tamamı için tıklayın…