2014 Başında Artılar ve Eksiler

Mahfi Eğilmez – 07.01.2014

2014 yılının başında ekonomideki artılarımızı ve eksilerimizi bir tablo halinde sıralayalım.

Gösterge / Konu
Artı / Eksi
Açıklaması
Büyüme
Eksi/ Artı
Potansiyelin (%5) gerisinde ama 2013’e göre artışta
İşsizlik
Eksi
Uzun yıllar ortalamasının (% 8,5) üzerinde ve artışta
Enflasyon
Eksi
Hedefin (% 5) üzerinde ve artışta
Bütçe Dengesi
Artı
Açık % 3’ün altında
Cari Denge
Eksi
Açık % 5’in üzerinde
Kamu borç yükü
Artı
Düşmeye devam ediyor
Özel kesim borç yükü
Eksi
Artmaya devam ediyor
Dış finansman ihtiyacı
Eksi
Artmaya devam ediyor
Yapısal reformlar
Eksi
İlerleme yok
Bankacılık kesimi
Artı
Sermaye yeterlilik oranı yüksek
İç tasarruflar
Eksi
Yatırımların çok altında kalmaya devam ediyor

 

Şimdi de bu göstergeleri etkileyen maliye ve para politikalarının artılarını ve eksilerini benzer bir tabloda ele alalım ve değerlendirelim.

Politika aracı / Alt politika
Artı / Eksi
Açıklaması
Maliye politikası
   Vergi politikası
Eksi
Kayıt dışılığı düşüremiyor
   Harcamalar politikası
Eksi
Harcamalar enflasyonun üzerinde artıyor
   Borçlanma politikası
Artı / Eksi
Nötr bir politika söz konusu
   Teşvikler
Eksi
Cari açığı düşürmeye yönelemiyor
Para politikası
   Faiz politikası
Eksi
Etkin olarak uygulanamıyor
   Açık piyasa işlemleri
Artı
Etkin biçimde kullanılıyor
   Zorunlu karşılıklar
Artı
Etkin biçimde kullanılıyor

 

Bu iki tabloya bakınca Türkiye’nin niçin kırılgan beşli (Brezilya, Endonezya, Hindistan, Türkiye ve Güney Afrika) arasında olduğunu anlamak kolaylaşıyor. Çok değil birkaç yıl önce bu tablolar daha farklı bir görünümdeydi. O farklı görünüm Türkiye’yi BBB reytingine taşımış, CDS primlerini ise 118’ e kadar düşürmüştü. Bu gün Türkiye’nin reytinginde bir değişme yok ancak CDS primleri 250’ye yakın seyrediyor. Eğer durum böyle devam ederse bir süre sonra reyting notunda düşüş gelebilir.

Fed’in tahvil alımlarını azaltma (QE tapering) kararı yükselen ekonomilerin çok büyük çoğunluğunu olumsuz etkiledi. Bundan kurtulmak bizim elimizde değildi. Bu, bir anlamda “elle gelen düğün bayram” gibi kabul edilebilecek bir olumsuzluktu. Ne var ki bizde bunun üzerine Gezi olayları, yolsuzluk meseleleri ve yükselen siyasal tansiyon da bindi ve Türkiye’nin, benzerlerinden negatif olarak ayrışmasına yol açtı.

Bu gibi durumlarda tepkinin bilimsel olması gerekir. Eğer ortada iyi gitmeyen bir şeyler varsa hata söz konusu demektir. “Nerede hata yaptık?” sorusunu araştırmaya başlamak bilimsel yaklaşımın ilk adımıdır. Ne yazık ki bu soru Türkiye’de pek sorulmaz. Tam tersine komplo teorileri geliştirilir. En aşırı komplo teorisini geliştirenler en itibarlı kişiler oluverir. Şimdi de öyle oluyor. O nedenle de 2014 ile ilgili umutlar azalıyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir